|
İntihar etmek bir kişinin kasten kendini
öldürmesidir. İntihar konusunda inanlı bir Hıristiyanın tavrı ne olmalıdır?
Burada konu yine insan yaşamının değeridir. Biz Allah benzeyişinde yaratıldık.
Daha önceki konularda da buna değinmiştik. İster başkasının yaşamı olsun ister
kendi yaşamımız olsun yaşama son vermek Allah’a karşı en büyük günahlardan
biridir. Çünkü Allah benzeyişinde özene bezene yaratılan bir can insan eliyle
alınmaktadır. Bize yaşam verenin bu yaşamı ne yapacağı konusundaki sorumluluk
yine yaşamı veren kişinin elindedir.
Bizler kesinlikle kendi yaşamımıza son
verme yetkisine sahip değiliz. Bunu yapmak cinayet işlemekle eş değerdedir. Kutsal Kitab’ın
öğretişine göre intihar etmek Allah’a en büyük itaatsizliklerden biridir.
Kutsal Kitap’ta kendilerini öldüren kişilerin Allah’a itaatsiz olma konusunda
ne kadar trajik bir konumda oldukları görülmektedir:
Kral Saul: Allah’a karşı uzun süren itaatsizliği
sonrasında bir savaş kaybetti. Filisti’liler tarafından yakalanıp işkence
görmektense kendisini öldürme yolunu seçti (1.Sa. l 31:4).
Kral Zimri: Oldukça kötü bir kraldı ve İsrail’lileri
Allah’a karşı isyana teşvik etti. Saldırıya uğradı. Savaşı kaybettiğini
anlayınca kendisini yakarak öldürdü (1.Kr. 16:18).
Yahuda İskariyot: Rab Mesih İsa’ya suçsuzluğuna rağmen
ihanet ettiği için kendini asarak yaşamına son verdi (Mat. 27:5).
Kendini öldürmeye kalkan insanların
Allah’tan ne kadar uzaklaştıklarını ve ondan sonra böyle bir karar verdiklerini
görüyoruz. Allah’a itaatsizlikle dolu bir yaşam, sonunda en büyük itaatsizliği
getiriyor. Bu kişilerin yaşamları bizim için kötü örneklerdir.
Kutsal Kitap’ta bazı Allah’a itaatkar kişilerin de yaşamlarına son vermek istediklerini
görüyoruz:
Eyub: Yaşadığı ilk denenmelerinde yaşamın tek
sahibinin Allah olduğunu anlamıştı. “Yaşamı Allah verir ve
Allah alırdı.” Ama bu denenmeler
arttıkça Allah’ın kendisini mezarda saklamasını ister olmuştu.
İlya: İlya gerçekten Allah’ın iyi ve sadık bir
hizmetçisiydi. Ama yaşamında bazen çok zor şeylerle karşılaştı ve Allah’tan
canını almasını istedi (1.Krallar 19:4). Allah, İlya’nın yapmasını istediği çok
şeyi olduğunu gösterdi.
Yunus: Allah’tan ölümünü istiyordu. Çünkü kendi
düşüncesine göre ölmesi yaşamasından daha hayırlıydı (Yunus 4:3 ve 8). Yunus’un
istemi oldukça yersiz bir istemdi ve Allah’ın Yunus’a cevabı Nineve halkını ne
kadar çok sevdiğini hatırlatması şeklinde oldu.
Elçi Pavlus’un mektuplarından öğrendiğimiz
gibi; inanlılar kendi vücutlarını küçük düşürücü davranışlarda bulunamazlar.
Çünkü vücut Allah’ın Kutsal Ruh’unun bulunduğu bir mekandır. Allah’ın Ruh’u
olan yer kutsal bir yerdir. Bedenimiz kendimize ait değildir. Aksine bedenimiz
Allah’ın elinde ve O’nun Kutsal Ruh’unun denetimindedir ve bedenimizde
Rab’bimiz Mesih İsa’nın varlığı bulunmaktadır. Bu durumda bedenimiz üzerinde
bizim hakimiyetimiz değil, Mesih İsa’nın hakimiyeti vardır. Mesih İsa’nın kanı
sayesinde bir bedel karşılığı satın alındık.
Günümüzde birçok kişi kendi bedenleri
üzerinde yalnızca kendilerinin hakları bulunduğu konusunda diretmektedirler.
Ama inanlı bunu bu şekilde göremez. Eğer bir inanlı kendisini öldürürse
Allah’ın verdiği yaşam armağanını bir kenara fırlatıp atmış demektir. Bu kişi
aynı zamanda kendisine yardım etmek isteyenlerin yardım şansını da ortadan
kaldırdığı gibi hem ailesini hem de çevresini acılar içersinde bırakmıştır.
ÇOBANLIK HİZMETLERİ İÇİN
BİR NOT
İntihar etme düşüncesi içinde kıvranan bir
kişinin çok dikkatli ve hikmetli bir biçimde ilgiye ihtiyacı vardır. Kendini
öldürmek isteyen kişilerin bu olayı gerçekleştirmeden önce bunu dile
getirdikleri görülmektedir. Bütün bu sözlerin göz ardı edilmemesi ve bir uyarı
olarak ele alınması gerekir.
Bu kişilere aslında Allah gözünde ne kadar
değerli oldukları sürekli olarak hatırlatılmalı ve Allah’ın değişmez sevgisi
içinde emin olmaları gerektiği belirtilmelidir. Aynı zamanda sahip oldukları
yaşamı Allah’ın verdiği üzerinde de durulmalıdır. Ancak O’nun istediği zamanda
bu yaşam geri alınacaktır. Bu nedenle zamanı gelmeden bu yaşamı sona erdirmek
yaşamın sahibine karşı büyük bir saygısızlık olacaktır. Bütün bunlar bu kişiye
büyük bir dikkatle, hikmetle ve sevgiyle telkin edilmelidir. Kişi ancak yaşamın
değeri doktrinini benimsedikçe yaşamanın değerini yeniden algılamaya
başlayabilir. Çünkü öncelikle kendi gözünde yaşamın değeri olmasa bile Allah’ın
verdiği değer nedeni ile yeniden yaşama bağlanmaya başlayabilir.
Kendini öldürmeye karar vermiş kişilerde
en zor şey dikkatlerini kendileri üzerinde toplatabilmektir. Yeniden yaşamın
değerini görmeleri sağlanmalıdır. Bunun için Allah’ın kendilerini ne kadar çok
sevdiğine yeniden güvenmeleri gerekmektedir.
SONUÇ
İnsan kendisini yaratan ve yarattığı
yaşama sahip olan birisi değildir. Bizim yaşamımız bize geçici bir süre Allah
tarafından verilmiştir. Bu yaşam yüzünden bütün zorluklarına rağmen Allah’ı
sevebilir aynı zamanda hem O’na hem de insanlığa hizmetlerde bulunabiliriz.
Yaşamımızın uzunluğu kısalığı, çekeceğimiz şeyler, ne zaman yaşamımızın son
bulacağı bizim kontrolümüzde olan şeyler değildir.
Bir kişinin yaşamına kasten son vermek
aşağıdaki nedenlerden ötürü yanlıştır:
a) Bize yaşam vermiş olan Yaratıcımıza karşı
büyük bir günahtır. O’nun hükümdarlığını ve aynı zamanda sevgisini inkar etmek
demektir.
b) Allah benzeyişinde yaratılmış bir kişinin
yaşamı için olan sevgiye karşı geliştir. Aynı zamanda “öldürmeyeceksin” şeklinde olan altıncı emre karşı gelmek
demektir.
c) Bu aynı zamanda kişinin yaşadığı topluma,
sevenlerine karşı işlenilmiş bir günahtır. Özellikle geride kalanlar için bu tarz
ölümün öbür tarz ölümlerden çok daha büyük bir acı olduğu tıp otoriteleri
tarafından açıklanmıştır.
d) Bazı uzmanlar intiharın en bencil hareket
olduğunu tanımlamışlardır. Kişi kendini bu noktaya sürükleyen durumdan kendini
çıkarır. Fakat ailesi büyük bir şok ve yasa boğulacaktır. Eğer çocukları varsa,
bu çocuklar hayatlarının sonuna kadar kendilerini etkileyecek ciddi ve olumsuz
etkilere maruz kalacaklardır.
İntihar Allah’ın verdiği yaşam için en
kötü sonlardan biridir. Bu gerçekten büyük bir günahtır ve hiçbir şekilde
kendimizi bu günaha sokmamamız gerekmektedir. Yaşam her ne kadar zor da olsa,
her ne kadar çözülmesi zor görülen sorunlar da olsa yaşamın getirecekleri çok
ilginç bir yarını her zaman vardır. Bu yarını intihar ederek önlemekten ve
Allah planını bozmaktansa yaşayarak yarının umutlarına kapı açmak her zaman çok
daha karlıdır. |