Hıristiyan inancı, evliliğin yanında bir
başka yasal durumu daha tanımakta ve bu konu hakkında görüşler bildirmektedir.
Bu bekarlıktır. Evlilik nasıl bazı kişiler için bir armağansa, bekarlık da
başkaları için bir armağandır. Elçi Pavlus, Korintoslular’a yazdığı mektupta
hem evliliği hem de bekarlığı bir armağan olarak değerlendirmiştir:
“Herkesin benim gibi olmasını isterdim.
Ama herkes Allah tarafından kendine özgü bir bağışla donatılmıştır; kimisi bir
tür, kimisi başka tür.”
1. Ko. 7:7
1. BEKARLIK HAKKINDAKİ YANLIŞ ÖĞRETİ
Bekarlık hakkında yaygın olan iki öğreti
bulunmaktadır. Bunların her ikisi de oldukça büyük bir yanlış anlamayı
beraberinde getirmektedir.
a) Bu yanlışlardan ilki bekarlığın evlilikten daha aşağı görülmesidir
Evlilik bölümü üzerinde çalışırken
Allah’ın Adamın yalnız olmasından hoşnut olmadığını ve kendisine bir eş
yarattığını görüyoruz. Allah’ın bakış açısına göre yetişkinlerin evlenmesi en
iyi olanıdır. Böyle bir öğretişe bakan insanlar Allah’ın bekarlık konusuna
bakış açısını öğrenmeden bekarlığı yargılamaya başlamaktadırlar. Evet, Allah’ın
bakış açısında evlilik yetişkinler için güzel olanıdır. Ama bu Allah’ın
bekarlığa kızdığı, onu ikinci sınıf gördüğü anlamına gelmemektedir.
Hem Mesih İsa hem de elçi Pavlus kendi
öğretilerinde bekarlık çağrısı almış kişilerin, onurlu bir çağrı aldıklarını
belirtmektedirler. Mesih İsa’nın boşanma konusundaki ciddi öğretişlerini duyan
öğrenciler oldukça şaşırmışlardı. Bu nedenle bekar kalmanın daha hayırlı
olacağını bile düşündüler. Bunun üzerine Mesih İsa şöyle cevap verdi:
“Öğrencileri, ‘Erkeğin eşiyle ilişkisi
böyle olacaksa hiç evlenmemek daha iyi’ dediler. İsa, ‘Herkes bu sözü yüreğine
sığdıramaz’ diye yanıtladı, ‘Sadece kendilerine bu yetki Allah tarafından
verilenler sığdırabilir. Çünkü kimisi daha doğuştan evlenme yeterliliğini
taşımaz. Kimisi ise insanlar tarafından evlenemeyecek duruma getirilir. Kimisi
de göklerin hükümranlığı için kendilerini evlenmekten uzak tutarlar. Bunu yüreğine
sığdırabilen sığdırsın.” Mat. 19:1112
Bekarlığın kendisine özgü yararları
vardır. Bunun başında Allah ile daha derin ve daha yakın bir yaşam geçirebilir.
Allah sözüne, Allah hizmetine ve doğal olarak hizmet için insanlara daha çok
zaman ayırabilir. Bütün bunlar birçok evli imanlıların isteyip her zaman
yapamadıkları şeylerdir. Bu nedenle bekarlık
evlilik yanında daha alt bir düzeyi oluşturmamaktadır. Özellikle Allah’ı daha
çok sevmek isteyen ve O’na bütün yüreği ve dikkati ile hizmet etmek isteyenler
için evliliğin yanında birçok avantajlar sağlayan bir durumdur.
b) Diğeri ise bekarlığın evlilikten daha üstün tutulmasıdır
Tarihte bazı Hıristiyan kiliselerinin
öğretilerinde bekarlık evlilikten daha üstün bir durum olarak
değerlendirilmiştir. Bu yanlışın kaynağında şu iki neden yatmaktadır.
Birinci: Kutsal Kitab’ın yanlış anlaşılmasıdır. Çünkü hem Mesih İsa hem de elçi
Pavlus bekarlığın iyi olduğunu öğretmişlerdi. Ama her ikisi de evliliğin
üstünde değer taşıyan bir konum olduğunu öğretmemişti. Kutsal Kitap bunu
öğretmemektedir. Kutsal Kitab’a göre evlilik Allah tarafından onaylanan ve
kutsal kılınan bir kurumdur.
İkinci: O dönemde bazı Hıristiyan öğretileri Grekler’in felsefesinden etkilenmişti.
Bu görüş fiziksel yaşamının tamamen ruhsal yaşamından ayrı ve aşağı olduğunu
öğretiyordu. Bu yüzden cinsellik hem istenmeyen hem de oldukça aşağılanan bir
kavram olarak kabul ediliyordu. Bu görüş monastik yaşam tarzının
yaygınlaşmasının nedenlerin biriydi. Yani evlenmeyip kendisini Allah’a adayan
kişiler çoğaldı. Manastır yaşamı genişledi. Oysa, Kutsal Yazılar’a baktığımızda
evliliğin, birçokları için Allah’ın sağladığı bir armağan olduğunu görüyoruz.
Bu kurum aşağılık bir kurum değil, Allah tarafından onaylanmış ve kutsal
kılınmış bir kurumdur.
Bekarlığın ne evlilik üstünde yer alan, ne
de evliliğin altında yer alan bir durum olmadığını iyi anlamak gerekmektedir.
Her kişi yaşamının bir bölümünü bekar olarak yaşamaktadır. Birçok toplumlarda
bekarlar oldukça büyük bir çoğunluğu oluşturmaktadır. Bunların bir kısmı henüz
evlenmemiş ya da evlenememiş olanlardır. Bir kısmı evlenmeyi düşünmeyenler,
diğer kısmı ise eşlerini kaybetmiş olanlardır. Özellikle çağdaş toplumlarda
bekar kalış süresi oldukça uzamaya başlamıştır. Gençler artık daha geç
evlenmeyi arzulamaktadır. Bu konuda boşanma oranının artması da büyük rol
oynamaktadır.
2. BEKARLIĞIN TEMEL UNSURLARI
Bekarlık konusunda birçok unsuru alt alta
sıralamak mümkündür. Şimdi bunlardan bazılarına bakalım.
a) Armağan olarak bekarlık
Bekarlık bir armağan olarak görülmektedir.
Allah birine bekarlık armağanını verirse, bu kişi Allah hizmetinde daha adanmış
olarak çalışabilir. Allah’ın krallığı için hizmet etmekte Allah’ın
yüreklendirmesiyle böyle bir yola baş konabilir. Ama bu baş koyuşta
düşüncelerin bütün dünyasal kaygılardan, özellikle cinsel düşüncelerden
arınması ve temiz kılınması gerekmektedir. Cinsel arzular kişiyi rahatsız
ederken, zorla bekar kalınmaya çalışılması oldukça ağır sorunları doğurabilir.
Bu bir çağrıdır. Allah’ın güçlendirmesiyle yüklenilebilecek bir sorumluluktur.
Bu armağana sahip kişiler artık zamanlarının tamamını Allah için
harcayabilirler. Evliler gibi ev geçindirme kaygıları yoktur. Ev ve ailenin
getirdiği sorumluluklardan uzaktırlar.
Bir kişi kendisinde bekarlık armağanı
olduğunu nasıl bilebilir? Elçi Pavlus’un şu öğretisi bu konuda yardımcı
olabilir:
“Evli olmayanlara ve dullara şunu
belirteyim: Onların benim durumumda kalmaları pek iyi olurdu. Ama tutkularını
alt edemeyenler evlensin. Çünkü evlenmek, içir yanmaktan yeğdir.” 1. Ko. 7:89
Eğer bir bekar sürekli olarak cinsel
sorunlar içindeyse, cinsel düşünceler kendisini rahatsız ediyorsa, bu kişinin
böyle bir armağan olmadığı belirgindir. En güzeli bir eş için sürekli dua
etmesidir. Ama bunun yanı sıra kendisini bu konularda denetlemeli, iyi ve
sağlıklı arkadaşlıklar kurmalıdır. Böylelikle tamamen kendisini Allah hizmetine
verebilir. Eş için yılmadan dua etmek aynı zamanda büyük bir karakter gelişmesi
de sağlayabilir. Başkası için dua etme konusunda daha çalışkan bir karakter
kazanılabilir.
Bazı bekarlar uzun yıllardan beri dua
ettikleri halde cevap almamanın kaygısı içindedirler. Adeta umutları kesilmiş,
bezgin düşmüşlerdir. Hatta evlilik konusunun açılmasından rahatsızlık bile
duyarlar. Bu durumlarda Allah’ın yetkinliği unutulmamalıdır. O dualarımıza evet
ya da hayır şeklinde cevaplar verebilir. Bizim için farklı planları olabilir.
Bizim karakterimizi değiştirme konusunda bizi eğitmek isteyebilir. Sabrımızı
geliştirmeyi düşünebilir. Bizim iyiliğimiz için yanlış bir evlilik yapmamıza
engel olmak isteyebilir. Bizden iyi bir eş olmayacağını bildiği için bizim
kendi kendimizi ateşe atmamızı durdurmak isteyebilir. Kısacası cevap gelmemesi
belki de bizim daha sonra çok iyi görebileceğimiz gibi kendi faydamız içindir.
Belki cevapsız gibi görünen durum içinde çok cevaplar vardır. Bize düşen
Allah’a olan sevgimizi, saygımızı sadık bir biçimde korumak ve O’nun bütün
vaatleri yerine getiren Allah olduğunu anlayarak sabır içinde beklemektir. Eğer
bu sabır ve bekleyişimiz Allah’ımıza bir övgü ve ibadet olarak sunulursa,
alacağımız bereket hesap edilemez.
Evlenmek isteyen ama bir türlü bunu
gerçekleştiremeyen kişi ne yapacaktır? Zamanımızda bu durumda olan birçok kişi
vardır. Bu kişiler yukarıdaki yazdıklarımızı göz önünde bulundurarak daha da
umutla Allah’a yakarışlarını sürdürmelidirler. Özellikle cinsel düşüncelere
karşı kendilerini dua, oruç ve yalvarışla, Allah’ın sözünü ezberlemekle
korumalıdırlar. Aynı zamanda imanlı arkadaşlıktan bereket ve teşvik alabilirler.
Ne durumda olduğumuz önemli değildir. Her durumda Allah tarafından bize
verilmiş sorumluluklar vardır. O bize karşılıksız kurtuluş lütfunu sunmuştur.
Bizden beklediği O’nun çocukları olarak kutsal bir yaşam yaşayarak O’nun
tanıkları olmamızdır.
Bekar imanlıların özellikle çevrelerindeki
evli kişilere bakarak kendilerini başarısız ve yalnız hissetmemeleri
gerekmektedir. Allah’ın kurtardığı kişiler olarak yalnız değillerdir. Hiçbir
şekilde de başarısızlığa uğramamışlardır. Onlar için Allah’ın hazırladığı bir
plan vardır, Allah’a bakarak yaşamlarını sürdürmelidirler. Hem de tam
olduklarını, Allah ile birlikte yaşadıklarını bilerek. Allah’ın bekarlık
armağanını gönenerek yaşamalıdırlar.
Evliler evlilik armağanını gönenerek
yaşamalıdırlar. İki taraf dünyaya, onun öğretilerine özellikle cinsel
sapkınlıklara yenik düşmemelidirler. Bu arada bekar imanlılar evlileri iyi
anlamalıdırlar. Kendi özgürlük avantajlarını kullanamayan evlileri bir takım
konularda kendilerine katılmadıkları için yargılamamalılar, Allah’ta anlayışla
evli ailelere yaklaşmalıdırlar. Evlilerin kendi aralarındaki diyalog içinde
bekarlar yanlış yapmamaya karıkocayı tedirgin edecek söz ve davranışlardan
kaçınmaya çalışmalıdırlar. Bekarlığın kendine göre rahat bir yaşam programı
vardır. Evliler bu konuda bağımlıdırlar. Bekarlar bu konuda hassas
olmalıdırlar. Örnek vermek gerekirse sinemaya gitmek isteyen bir bekar bunu
yerine getirme konusunda daha büyük bir hareket özgürlüğüne sahiptir. Evli
arkadaşına baskı yapabilir, hatta kendisine katılmadığı için kızabilir. Oysa
evli kardeşin durumunu iyi anlamalıdır. Bekarlıkta yapılan bazı davranışlar
evli çiftlerin yanında, çiftlerden biri en yakın arkadaş olunsa bile,
yapılmamalıdır.
Bu bekarları anlama konusunda da aynıdır.
Evlilerin bekarları anlaması, onların ruhsal hassasiyetlerini göz önünde
bulundurmaları gerekmektedir. Aile yaşamında bir takım sorumluluklar
taşımadıkları göz önünde bulundurulmalı ve aile içindeki sorumluluk
kavramlarından bazılarını kolaylıkla anlayabilmeleri beklenmemelidir.
b) Bekarlık ve arkadaşlık
İnsanoğlu sosyal bir varlıktır ve daima
sosyal bir ortam içinde yaşamaya çaba göstermektedir. Bu nedenle bir bekarın
her iki cinsle arkadaşlık kurması en doğal hakkıdır. Ama imanlı bir bekar için
arkadaşlık tamamen cinsel düşünce ve yaklaşımların dışındadır. Kutsal Yazılar
iyi arkadaşlığın önemi üzerinde durmaktadır:
“İki kişi bir kişiden iyidir, çünkü
emekleri için iyi ücretleri olur. Çünkü düşerlerse, biri arkadaşını kaldırır;
fakat yalnız olup düşenin vay başına! Onu kaldıracak kimse yoktur.” Vaiz 4:910
Bekar kişinin etrafında dostluk kurduğu
kişiler, kendi yetişmesi ve gelişmesi açısından çok önem taşımaktadır. Aklı
başında bekar arkadaşlar bulması, olgun evli çiftlerle arkadaşlık kurması,
özellikle çocuklu ailelerle vakit geçirmesi bir bekar için büyük bir emniyet
ortamının oluşması demektir. Böylelikle bekar yalnız kalmamış olur. Aynı
zamanda sevilir ve kabul görür. Bu ruhsal anlamda bekarlığı sağlıklı kılar.
Yalnızca arkadaş çevresi değil, aile
çevresi de bir bekar için oldukça önem taşımaktadır. Ailenin bekar fertlere
olan sevgisi ve kabulü çok önemlidir. Onlar ihmal edilmemelidir. Evlilik ve
Aile başlıklı bölümümüzde, ailelerin her zaman ailesizleri kucaklayan bir
yapıda olması gerektiğinden bahsettik. Bu nedenle özellikle Doğuş
bayramı, Diriliş bayramı gibi belli günlerde bekarlar aile içine daha bir sevgi
ve samimiyetle kabul edilmelidir.
c) Bekarlık ve cinsellik
Kutsal Kitab’a göre cinsel ilişki yalnızca
evlilik içinde geçerlidir. Bekarların başkaları ile ilişkisi ancak dostluk ve
arkadaşlık ilişkisidir. Bu ilişkilerde hiçbir zaman cinselliğe yer yoktur. Bu
Allah’ın bir öğretisidir. Bunun kolay olmadığı, özellikle modern toplum yaşamı
içinde iyice güçleştiği kesindir.
Cinselliği yaratan da Allah’tır.
Cinselliği iki karşı cinsin sevgiyi derinlemesine algılaması, evlilik yaşamının
pekişmesi, neslin devamı gibi bazı nedenlerden oluşmuştur. Cinsellik kötü bir
şey değildir. Ama önemli olan cinselliği Allah’ın arzuladığı şekilde
kullanabilmektir. Allah’a göre cinselliğin rahatlıkla yaşanabileceği kurum evlilik
kurumudur. Bekar bir kişinin birçok cinsel sorunlarla mücadele etmek zorunda
kaldığı bilinmektedir. Yine de dünyada birçok insan bekar oldukları halde
Allah’a yaraşır bir yaşam sergileyebilmektedirler. Eğer dünyaya bakar ve
dünyasal bir yaşam sürmeye kalkarsak, temiz bir cinsel yaşam sürmemiz mümkün
olamaz. Bizi bütün bu cinsel yozlaşmadan kurtarabilen yalnızca Kutsal Ruh’tur.
Ancak Allah ile, O’nun sözü ve Ruh’u ile bizler kendimizi günah çukuruna
girmekten koruyabiliriz. Yeter ki, gönül Allah’a yaraşır bir yaşam yaşamayı
istesin ve O’na yönelsin.
Allah cinsel yaşamı bir kenara itmemiştir.
Bunu oluşturan kendisidir. Bu konuda bizim ne kadar bocaladığımızı da
bilmektedir. Allah standartlarına göre yaşam, dünyanın her standardından
üstündür. Bizi bizden daha iyi tanıyan Allah bu standartlara ne kadar zor
uyabileceğimizi bildiği için Kutsal Ruhu’nu bize yardımcı olarak vermiştir.
Cinsel konulardan çok rahatsız olan bir
bekarın ilk yapacağı şey kendisini meşgul edecek faydalı hobiler, ilgi alanları
ya da iş bulmasıdır. Aynı zamanda bütün yüreği, aklı ve kalbi ile Allah’a
hizmeti de amaç edinmiş olmalıdır. Böylelikle cinsel arzular kısmen ya da
tamamen kontrol altına alınmış olacaktır. Dua ile üstesinden gelinemeyecek
zorluk hemen hemen çok azdır. Dua aynı zamanda bekarı daha
olgunlaştıracaktır. Özellikle pornografiden kaçınması gerekmektedir. Pornografi
ya da zihinde bir takım düşünce ya da hayallerle kişinin kendi kendini tatmine
kalkması, kişinin gerçek dünyanın dışına çıkması gibi bir şey: bu da Allah’a
bir yücelik getirmeyecektir. Ayrıca cinselliği
evliliğe saklamak evliliğin daha sağlam temeller üzerine kurulmasını
sağlayacaktır. Cinselliği önceden yaşamamış çiftlerin ilişkileri, sürekli
olarak farklı farklı kişilerle ya da kendi başlarına cinselliği yaşayan
kişilerin ilişkilerinden daha derin ve iyidir. Çünkü yaşamlarında başkaları
olmadığı için farklı zevk anlayışları da yoktur. Bu karı koca arasında daha bir
sadakat ve bağlılık doğuracaktır. Ayrıca eşlerin birbirlerini başkaları ile
kıyaslamalarını da engelleyecektir.
Bazen çok zor ya da istisna durumlarda
şehvetsiz olarak, hayal gücünü kullanmadan bir cinsel boşalma kişi için bir
koruma tatmini olabilir. Böylelikle kişi cinselliğin kendisini sürekli olarak
rahatsız etmesinden kurtulmuş olabilir. Ama bu yalnızca bir siboptur. Sürekli
başvurulursa sürekli peşinden koşulan bir alışkanlık halini alır. Yeniden
söylemek gerekirse mastürbasyon, pornografi ve hayal kullanılmadan yalnızca çok
büyük cinsel baskı ve uyarı durumlarında kişinin kendini günahtan koruması için
bir siboptur.
d) Bekarlık ve kilise
Kiliselerimizde bazen evlilikler üzerinde
birçok vaazlar verilmekte ve ailelere ilgi gösterilmektedir. Bu aynı şekilde
bekarlar için de söz konusu olmalıdır. Bazı kiliselerimizde bekarların sayısı
evlilerden daha çoktur. Kilise bekarları bağrına basmalı ve onları birçok
etkinliğin içine almalıdır. Böylelikle bekarlar kendilerini büyük bir aile
içinde bulacaklar ve dışlanmaktan kurtulacaklardır. Kilise önderleri ve
öğretmenler evliler üzerine eğildikleri kadar bekarlar üzerine de eğilmelidirler.
Bekarların belli başlı danışmanlık
sorunları bulunmaktadır. Bu sorunlar dikkatli bir biçimde ele alınmalı ve
kilise olarak ilgilenilmelidir. Ülkemizde birçok bekar aileleri ile birlikte
yaşamaktadırlar. Bu bir yere kadar bekar kişinin bazı sorunları için iyi
olmakla birlikte, özellikle İncil inancında yaşamlarını sürdürenler için her
zaman iyi değildir. Üstüne üstlük modern çağın getirdiği yeni şartlar ülkemizde
bile bekarların artık kendi başlarına yaşamaları durumunu beraberinde
getirmiştir. Kendi başlarına yaşayan bekarların daha da hassas oldukları
gözlemlenebilir. En çok hissettikleri sanki kendilerine fazla değer
verilmemesidir. Oysa bu çoğu zaman yanlıştır ama onlar böyle
değerlendirebilirler. Onlara verilecek değer, Allah’ın onlara verdiği armağanları
değerlendirmek, onlarla iyi dostluklar kurmak bekarlara toplumda layık
oldukları yeri verecektir.
SONUÇ
Hem evlilik hem de bekarlık Allah gözünde
kabul gören iki durumdur. Her iki durumda da sürülen Allah’ın hoşnut olduğu
yaşam Allah’a onur getirmektedir. Her ikisi de saygı duyulması gereken Allah’ın
sağladığı birer armağandır. Yalnızlık ve yakın ilişki yoksunluğundan
kaynaklanan sıkıntılar içinde kalan bekar için güvenilebilir arkadaşlıklar ve
yakın dostluklar büyük bir çare olacaktır. Aynı zamanda böyle dostluklar bekar
kişileri bina edecek ve olgunlaştıracaktır da. Kutsal Kitap’ta böyle
dostlukların örneklerini görebiliriz. Rut ve Naomi arasındaki yakınlık, Davut
ve Yonatan’ın arkadaşlığı, Pavlus ile Timoteos arasındaki yakınlık bu konuda en
güzel örneklerdir. Bu kişiler arasında
gördüğümüz dostluklarda hiçbir cinsel unsur bulunmamaktadır. Yakın
arkadaşlıklar için oldukça güzel örneklerdir. Bu arkadaşlıklarda oldukça engin
bir güven ve ruhsal anlamda destek söz konusudur.
Elçi Pavlus’un Korintos kilisesine
söylediği gibi; bekar kişilerin tek bir fikir olarak Allah’a hizmet etmesinde
büyük bir özgürlükleri vardır. Evli kişi yanında oldukça avantajlıdırlar.
Kutsal Kitap’ta Allah’ın sadık hizmetlilerinden bazı kişilerin bekar
olduklarını görüyoruz. Yeremya’nın bir eşi yoktu ve Allah’a büyük bir
sadakatle hizmet etti. Hezekiel evlilik
yapmıştı ama eşi ölmüştü.[55] Eşinin ölümünden sonra
bekar olarak sürdürdüğü yaşamda Hezekiel, Allah tarafından çok etkin bir
biçimde kullanıldı. Elçi Pavlus’un da evli olmadığını görüyoruz. Allah elçi
Pavlus’u ne kadar geniş bir alanda kullandı. Böylelikle Allah’ın müjdesi
uluslara duyurulmuş oldu. Elçi Pavlus evli olsaydı belki bu kadar geniş bir
hizmeti yapması söz konusu olamayacaktı. Allah’ın evlileri kullandığı gibi
bekarları da ne kadar etkin bir biçimde kullandığını görüyoruz. Elçi Pavlus
örneğinde gördüğümüz gibi bekar kişinin kendi enerji, düşünce ve duygusunu
Allah yolunda daha fazla kullanabilmesi daha çok hizmetin yerine
getirilebilmesini sağlamaktadır.
Allah’ın yetişkinler için genel arzusu
Allah’a yaraşır bir evlilik yapmaları ve ömür boyu eşleri ile birlikte Allah’a
onur getirmeleridir. Bu arada bazı kişileri de bekar olarak kalmaları ve kendi
hizmeti için daha yoğun bir biçimde gayret göstermeleri için çağırmıştır. Bu da
Allah’ın arzusudur. O zaman genel için arzuladığı evlilikte, bazı kişiler için
arzuladığı bekarlıkta Allah’a onur getirmek için yaşanacak birer durumdur.
Yeter ki, her iki durumda da Allah’ın Müjdesinde ve Müjdesine uygun bir yaşam
sergilensin.
ÖZET
Allah’ın insan ilişkileri için oluşturduğu
ve Kutsal Yazılar aracılığı ile duyurduğu standartlar oldukça ciddi
standartlardır. Eski Antlaşma’da zina putperestlikle eş değerde görülmektedir.
Yeni Antlaşma’ya baktığımızda da, hem Mesih İsa hem elçi Pavlus evlilik
konusunda sadakatin ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadırlar. Elçi Pavlus
cinsel günahları sıraladığı birçok günah listesinde çok belirgin günahlar
olarak nitelendirmiştir. Bu nedenle Kutsal Kitab’a göre cinsler arasındaki
ilişki, ilişkinin niteliği çok önem taşımaktadır.
Evlilik kutsal ve aynı zamanda Allah
tarafından verilmiş bir armağandır. Sadık, güvenilir ve yaşam boyu süren bir
evlilik için cinsellik, Allah’ın insanlarına sağladığı en güzel armağanlardan
biridir. Evlilik içinde cinsellik sevginin fiziksel ifadesidir, hoştur ve doyum
sağlar.
Allah’ın arzuladığı anlamda evlilik yaşam
boyu süren evliliktir. Ama dünyada yaşayan insanın günahlı benliğinden
kaynaklanan uzlaşmazlıklar bazen evlilik üzerine kara bulutlar getirmektedir.
Bazen bu bulutlar çözümsüz sorunları da getirir. Bu söz konusu olursa bu noktalara
gelindiğinde ve hiçbir çözüm kalmadığında boşanmanın söz konusu olabileceğinden
bahsedilmektedir. Yine de boşanma hiçbir zaman bir buyruk olarak Kutsal
Yazılar’a girmemiştir. Bu iki istisna sonucu yalnız kalan imanlı eş için bir
kez daha evlenme söz konusu olabilir. Kutsal Kitap yine bunu bir buyruk değil
bir müsaade olarak sunmaktadır.
Bekarlık da evlilik gibi Allah’ın bir
armağanıdır. Ne evlilikten aşağı ne de evlilikten yukarı bir konumdur. Bekarlık
bazen Allah hizmetinde etkin hizmet fırsatı doğurmaktadır. Böylelikle
başkalarının bir anlamda bereket almasına neden olurlar.
Gerçek anlamda müjdeyi yansıtan Hıristiyan
toplum, Allah’ın kutsallığını yansıtan, Allah’ın hikmetine tanıklık eden ve
O’nun lütfunu açıklayan bir toplumdur.
|