“Eylemlerini sağduyuya vurduğunda bunlar bir övgü oluşturabiliyor mu?”
KANLI ÇAG
Küremiz hüngür hüngür ağlıyor, şeytanla
bağlılarıysa zevkle bayramlaşıyor. Sormamız gerekir: Bu gidişin sonrası ne?
Denet ötesi kaba kuvvet! Değil salt kurbanlara, milyonlara da kan kusturan böylesi
olgular insanlığı acaba nereye sürüklüyor?.
Son dönemde, dünyanın hemen
hemen heryerinde oluk oluk kanlar akıyor. Kimisi buna terör diyor kimisi
dengeler savaşı. Savaşlar artık önlenemeyecek boyutlara ulaştı. Yıllardır
insanlar ölüyor, aileler dağılıyor çocuklar
öksüz kalıyor. Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi süren bu ölüm oyunları
insanları insanlıktan adeta uzaklaştırıyor. İnsanlıktan uzaklaşan insanoğlu
adeta bir ölüm makinesi robotuna dönüşüyor. İnsanın kavram dışı işkencelerle birbirlerine
yaptığı bu acımasızlık kanlı çağ olarak hatırlanacak.
Ülkeler adeta bir domina taşı
gibi yer değiştirken dengelerde
değişiyor. İster istemez bu kanlı çağ dünyanın sonunun yaklaştığının habercisi
olduğu yönünde. Yinede insanların insanlar
tarafından öldürülmesi hiçbir aklı gerekçe gösterilmemelidir. Bu kanlı çağın
sonunda büyük bir yargı kaçınılmaz olacaktır. Tıpkı tarihte yaşanan olaylarda
olduğu gibi. Devamı için buraya tıklayın.
***********************************************
KİME
GİDECEĞİZ Kİ?
Mesih ne kimseye korku verdi, ne de
herhangi birini dışladı. Tam tersine, geriye kalan on iki öğrencinin önüne bir
seçenek koydu: “Yoksa siz de mi gitmek istiyorsunuz?” Bu karar özgürlüğü Mesih’le kişisel ilişki kurmanın özünü oluşturur ve herkese
tanıtılır: “Davetim açıktır, kesindir. Karar senindir. ben zorlamayla hiç kimseyi
kendimde tutmam.”
Gerçek demokraside bireyler her tür
seçimde özgürdür: Siyasal görüşlerde, inanç konularında, spor kulübü
yanlılığında, meslek seçmede, vb. Her çeşit baskı ve korkutmayla esasta istenmeyen
siyasi görüşlere katılma zorunluluğu iç varlığa işkence çektirir. Örneğin, tek
partili yönetimlerde kişinin istemeye istemeye belirli bir partiye bağımlı
kılınması. İnanç konusu bundan da önemlidir. Herhangi bir dine bağlılık yükümlülüğü
o toplumda pek çok insanı rahatsız edici bir zorlamadır: Aile-muhit baskısı, korku
korkutma, gözdağı, iş güç gereği, vb. Yeryuvarlağında pek çok inanç var.
Bazıları genelde uygulanan inanca bağlılığı zorunlu kılmış, hatta o inançtan
ayrılanı ölüm cezasıyla korkutmuştur. Devamı için buraya tıklayın.
Hristiyanlık diye bilinen inancın
değiştirilemeyen özelliği, doğrudan doğruya tek Tanrı’ya ve O’nun insan soyuna
Rab-Kurtarıcı atadığı ezeli-ebedi Oğlu İsa Mesih’e iman etmektir.
|