Tanrıyı
Tanıyormusunuz?
Günümüzde insanlar Tanrı hakkında çok
şeyler söylüyorlar. Herkes Tanrıyı kendine göre, ailesinden yada bazı
kitaplardan okuduğu şekilde yorumluyor.
Tanrıyı kafamızda canlandırmak oldukça
güç. Çünkü görmediğimiz birini anlatmak bize zor geliyor.
Ama Onun ruh olduğunu söyleyebiliriz.
Tanrı nasıl biri ? Kızar mı? Ağlar mı?
Burada Tanrı'nın varlığını kanıtlamaya
çalışmayacağız. Çünkü Tanrı'nın var olduğunu biliyoruz. Bunu inkar eden
kişi ancak deli olabilir.
Tanrı'nın varlığını herkes biliyor fakat
Ona tapınmak istemiyorlar. Neden? Çünkü insanlar Tanrı'nın gerçek
kimliğini bilmiyor. Bunun nedeni ise, günahkar olması nedeniyle
Tanrı'dan ayrı kalmasıdır. Yani Tanrı'yı olduğu gibi tanımak
istememesidir.
Size en yakın bir arkadaşınızı tarif
etmenizi istesem. Bir çoğunuz arkadaşını; Uzun boylu yakışıklı, sarı
saçları V.B şekilde anlatırken bizin kafamızda anlattıklarınıza göre
arkadaşınız canlanır. tanıdığımız bir kişi gibi olur. Onunla yüz yüze
gelince onu daha iyi tanırız.
Tanrı'yı tanıtmak bir arkadaşı tanıtmak
kadar kolay değil. Çünkü Tanrı'nın bir ağbisi, babası, annesi yok. Onu
kimse yaratmadı. O kendisi yaratıcıdır. Tanrıyı hiç kimse görmedi ki,
Onu anlatabilsin.
Evet onun özelliklerini bize anlatacak
hiç kimse yoktur. Ama Tanrı bize kendi kendisini açıkladı.
Tanrı bize kendisini bizim kendimizi
açıkladığımız gibi açıklamıyor.
Önce kendini Peygamberler ve Melekler
aracılığıyla son olarak da İsa Mesih aracılığıyla kendini bize
açıkladı.
Tanrının kendisine
özgü açıklamaları Kutsal Kitabın yapraklarında bulabilirsiniz. Bir kişi
öldüğünde Ruhunu Allah'a teslim etti deriz.
Tanrının ne bedeni vardır, nede saçları.
Tanrı Ruhtur. Ona Tapınanların Ruhta ve gerçekte tapınmalarını ister.
Tanrı Ruhtur dedik, aynı zamanda tanrı
bir kişidir. Tanrının kimliği Tanrının kendisidir.
Tanrı kendisini Peygamberlere tanıtırken
"Ben Benim" dedi. Buradaki ben sözcüğün derin bir anlamı vardır. Yani
tektir. Yani Bize benden başka Tanrı yoktur diyor.
Tanrı yine kendini " Gökler yerden yüksek
olduğu gibi benim yollarım sizin yollarınızdan yüksektir." "Benim
düşüncelerim sizin düşüncelerinizden yüksektir"
Tanrı Nuh günlerinde insanı yarattığına
pişman oldu. Çünkü insan çok günah işliyordu. Tanrı bu durum karşısında
üzüldü. Kitap diyor "Yüreğinin yağı eridi" işte tanrı insanlara bakınca
onları günah içinde görünce Yüreğinin yağı eriyor gibi üzüntü duyuyor.
Tanrı her yerde hazır
ve nazırdır.
Bazen bir kötülük yaptığımız zaman
saklanıyoruz. Toplumdan kaçıyoruz. tanrıdan da saklanıyoruz. Ama
saklanmamız boşuna çünkü Tanrı bizim yüreklerimizi görüyor. Ondan kaçıp
saklanmak boştur. ve imkansızdır.
Tanrı Kutsaldır
"Ben Kutsalın bu nedenle sizde Kutsal
olun" diyen Tanrı Ona benzememizi istiyor. Kutsal yani kusursuz.
Tanrının katında günaha yer yok kendisi günahtan tiksinir günahâ
bakamaz. Biz günahlarımızla onun karşısında duramayız.
Kitap" Sizin günahlarınız Allah katında
ayrılık koydu" diyor. Yani günahlarımız bizi Allah’tan uzaklaştırdı.
Kutsal Kitap'ı okurken günahlı olduğumuzu
öğreniyoruz. Tanrının gözünde gizli olmayan hiç bir şey yok her şeyi O
görüyor. Bizim günahkar biri olduğumuzu da biliyor. Fakat bizi bu
günahlardan kurtarmak istediğini de belirtiyor. Bu kurtarış için Tanrı
bize bir yol hazırladı. Bu hazırlık kendisinin aynı zamanda bağışlayıcı
olduğunu gösteriyor. çünkü, O Yarattığı insanı seviyor. Bağışlayıcı
olduğu kadar Adaletlidir de. Onun yaptığı her is doğrudur ve
kusursuzdur.
Aynı zamanda Tanrı hiç bir zaman
değişmez. Dün nasılsa bugünde aynı ve sonsuzlara dek aynı kalacaktır.
Bizi devamlı sevmeye devam edecek. Biz ona sırt çevirsek bile o bizi
sevmeye devam edecektir.
Tanrı Bize "Seni sonsuz sevgiyle sevdim,
seni inayetle (Lutufla) kendime çektim " derken sevgisinin derinliğini
görebilirsiniz.
Yaratılışa baktığımızda Tanrı insanı
yaratırken Ona kendi özelliklerini verdi. Fakat insan Tanrıya baş
kaldırdı ve günah işledi. Tanrı değişmez olduğu için yine de insanı
sevdi. Fakat Tanrı Kutsal olduğu için günaha bakamıyordu. dolayısıyla
insanlara bakamıyordu. Onlara bakmak istediği zaman yüreğinin yağı
eriyordu. üzüntü duyuyordu. Bu yüzden Tanrı ile insan arasında bir
ayrılık var.
Diyebilirsiniz. Tanrı sevdiğine göre
insanın günahını silemez mi?
Doğru. Tanrı insanı seviyor. Ama O aynı
zamanda Adildir. Günahlarımıza göz yumarsa Onun adilliği bozulmuş olmaz
mı?
Tanrı Adil davranmak zorunda, çünkü O
adaletlidir. insanların günahını silemez. Ama onlara bir yol hazırladı.
Günahlarının bağışlanması için Tanrının Adaleti yerine gelmeliydi.
Tanrının Adaleti ne diyor? Günahın ücreti ölüm. Yani sonsuz ölümdür.
Tanrı insanı sevdiği için onların sonsuz
ölmesini istemiyor.
Kutsal kitapta Tanrı'nın sözü kan
dökülmeksizin bağışlanma olmayacağını yazar. Burada sözü edilen kan,
kurban kesilen hayvanların kanı değildir. Bu kan insanın günahını
silemez.
Eskiden kesilen kurbanlar, bir kez (son
kez) kesilecek kurbanı işaret ediyordu. Bu kurban İsa Mesih’in
kendisidir.
Mesih Tanrı özünden dünyaya geldi.
Kusursuz bir yasam sürdü. Kusursuz bir kuzu gibi çarmıhta canını verdi.
Ahmet Mehmet için canını verebilir fakat
Ahmet kendi günahlı Mehmet için değil ancak kendi günahları için
ölebilir. Oysa İsa Mesih günahsızdı. Günahsız olduğu için ölüme mahkum
değildi. Aynı zamanda O sonsuzdu. Böylece O başkalarının günahlarını
almaya yeterliydi.
Sizde bu kurtuluşa sahip olmak
istemisiniz. İnsan yalnız İsa Mesih’e yürekten iman ederse
kurtulacaktır.
İsa " Yol gerçek
ve yaşam benim benim aracılığım olmadan kimse babaya gidemez"
"Diriliş ve yasam benim bana iman eden ölse de
yasayacaktır"
işte kapıda durmuş
kapıyı çalıyorum kim kapıyı açar beni davet ederse, ben onunla olacağım"
|