TANRI KATINDA NASIL HAKLI
ÇIKABİLİRİZ?
Luka: 18:9-13 Kendi doğruluğuna güvenip başkalarına tepeden bakan
bazı kişilere İsa şu benzetmeyi anlattı: “Biri Ferisi, öbürü vergi görevlisi
iki kişi dua etmek üzere tapınağa
çıkmış. Ferisi ayakta dikilip kendi kendine şöyle dua etmiş: ‘Tanrım, diğer
insanlar gibi soyguncu, hak yiyici v zina edici olmadığım için, hatta şu vergi
görevlisi gibi olmadığım için sana şükrederim. Haftada iki gün oruç tutuyor,
bütün kazancımın ondalığını veriyorum.’
“Vergi
görevlisi ise uzakta durmuş, gözlerini göğe
doğru kaldırmak bile istemiyor, ancak göğsünü döverek, ‘Tanrım, ben
günahkara merhamet et’ diyormuş.
Eyüp 25:4 Eyüp binlerce yıl önce dile getirdiği: “Öyle ise
insan Tanrı’nın önünde nasıl doğru sayılabilir? bu soru şimdi günümüzde
bile soruluyor.
Herkes bu soruya kendi düşüncesine göre cevap bulmak için çeşitli
hareketler yaparak Tanrı ile barışmaya ve O’nun katında haklı çıkmaya
çalışıyor. Acaba gerçekten haklı çıkabilecek mi? Kutsal Kitaba göre hayır!
Tanrı’yı tanımayan Tanrı için istediği kadar bir şeyler yapmaya çalışsa da
başarılı olamayacaktır. Tanrı katında insanın haklı çıkabilmesi için önce
Tanrı’yı tanımakla başlamalı insan.
Bizlerde bu soruyu bir zamanlar kendimize sormuştuk.
Bizimde o insanlar gibi bazı hareketlerimiz olmuştu. Ne zaman elimize bir
Kutsal Kitap alıp araştırmaya başladığımızda yaptığımız emeklerin O’nun katında
bizi haklı çıkaramayacağını öğrenmiş olduk. Tanrı katında biz doğru kişiler
değilken Tanrı bizi doğru kişiler yaptı. Nasıl mı?
Romalılar 3:25-26 “Tanrı İsa’yı kanıyla
günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece
adaletini gösterdi. Çünkü sabrederek daha önce işlediğimiz günahları cezasız
bıraktı. Bunu, adil kalmak ve İsa’ya iman edeni aklamak için şimdiki zamanda
kendi adaletini göstermek amacıyla yaptı.
Romalılar 4:3-5 Kutsal yazı ne diyor: “İbrahim Tanrı’ya
iman etti ve böylece aklanmış sayıldı.” Çalışana verilen ücret lütuf değil
hak sayılır. Oysa çalışmayan, ama Tanrısızı aklayan iman eden kişi imanı
sayesinde aklanmış sayılır.
Doğru
sayılmak ne demektir?
Romalılar
mektubunda okuduğumuz gibi bir insanın Tanrı katında doğru sayılabilmesi için
ancak Tanrının sağladığı kurtarışa iman etmektir. Yani kurtuluş ve doğru
sayılmak yalnız iman yoluyla mümkündür.
Çünkü bir insanın doğru sayılabilmesi için tüm suçlamalar önünde
lekesiz bulunması gerekmektedir. İnsanlar genelde bunu görmezlikten gelip kendi
kendilerini şu sözlerle avutuyorlar: ‘Tanrı bana bazı şartlar verdi. Ama ben
yapamıyorum bu şartları. Ama olsun Tanrı beni biliyor ve bana anlayış gösterir’
gibi sözlerde bulunuyor. Bu teselli sözüne şunu söylemek istiyorum: “Evet tanrı
senin zayıflığını biliyor. Ama sana bu zayıflığını yenmen içinde bir yol
hazırladı. Sana sunduğu bu kurtuluş hediyesini almanı istiyor. Sen almamakta
diretiyorsan hala bütün suçlamalar karşısında verilecek cezaya razı olma
gerekecek” Tanrı merhametli olduğu kadar da adaletli bir Tanrı olduğunu unutma.
Mahkemeye çıkan bir kişi delil yetersizliğinden
yargıç tarafından bırakılabilir ama o suçtan aklanması sağlanmıştır ama kişi
doğru sayılmaz. Çünkü o sucu işleyip işlemediği bilinmemektedir. Kişinin doğru
sayılabilmesi için bağışlanmaya ihtiyacı vardır. Adam suçsuz ise yargıç onu
suçsuz ilan eder. Çünkü onun bağışa ihtiyacı yoktur. Fakat bir suçluyu hem
suçsuz çıkarmak hem de bağışlamak normal yargıcın yapabileceği bir iş değildir.
Böyle bir işi ancak Tanrı yapabilir. Romalılar 8: 33 Tanrının
seçtiklerini kim suçlayacak? Onları aklayan Tanrı’dır
Nasıl Doğru Sayılırız?
Tanrı sözü açıkça belirtir: Kimse kendi yaptığı
işlerle Tanrı’nın önünde haklı çıkmaz. Niçin? Romalılar 3:20 “Çünkü hiçbir
insan ruhsal yasada sıralanan işlerde Tanrı katında doğrulukla
donatılmayacaktır. Çünkü ruhsal yasa kişiyi ancak günahı bilme aşamasına
getirir” Habakuk peygamberin dediği gibi, “Doğru sayılan kişi ancak
Tanrı’ya güvenmekle yaşamı bulacaktır” Galatyalılar 3:11
Bu ayetlerde belirttiği gibi bizim yaptığımız iyilikler ve iyi olma
mücadelemiz bizi Tanrı katında haklı çıkaramaz. Örneğin; bir adam öldüren biri
yakalanıp ölüm cezasını beklerken herkese iyi davranmaya ve bol bol etrafındaki fakirlere yardım
yapmaya başlar. Bu yaptığı iyililik ve yardımlar o kişiyi ölüm cezasından
kurtarabilir mi? Günahlı ve ölüm yargısı altında olan insanların durumu da bu
şekildedir. Çünkü insan oğlu günah işlemeden duramadığını biliyoruz. Günah
işleyen her insan da ölümü hak etmiş sayılmaktadır. Ölüm onun için kaçınılmaz
olacaktır. Öyleyse insan Tanrı’nın önünde nasıl doğru sayılabilir? İncil’e göre
bir insanın doğru sayılabilmesi için bazı şartlar gerekmektedir. Bu şartların
neler olduğuna bakalım:
1- Bizi doğru sayan Tanrı’dır. Günahlı insanı doğru
saymak, Tanrı’ya özgü bir şeydir. Tanrı’dan başka hiç kimse, bizi doğru
sayamaz. Ne peygamber, ne papaz ne de hoca. Çünkü ayette şöyle yazılmıştır: “Çünkü
tümü günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı.Onlar karşılık
ödemeden Tanrı’nın kayrasından yararlanarak, Mesih İsa’da sağlanan kurtulmalık
aracılığıyla doğrulukla donatıldılar” Romalılar 3:23-24
2- Doğru sayılmanın aracı İnayettir. Tanrı’nın inayetiolmasaydı, hiç birimiz doğru sayılmazdık. İnayet yoluyla doğru sayılmak, hiçbir
şey hak etmeden, her şeyi elde etmek demektir. “Tanrı, Kutsal Ruh’u
kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla bollukla üzerimize döküldü. Öyle ki, O’nun
kayrasında doğrulukla donatılmış olarak, sonsuz yaşam umudu uyarınca mirasçılar
olalım” Titus 3:6-7
3- Mesih’in kanı bizi doğru çıkarır. Doğru sayılışımızı sağlayan
temeldir bu. Kutsal bir Tanrı’nın Tanrı saymaz günahlıyı bağışlayıp onu doğru
sayabilmesi için, bu doğruluğun kusursuz bir temel üzerine kurulması gerekir.
İşte bu kusursuz temel, İsa Mesih’in kanıyla döküldü. İnsan yargı giymiş bir
günahlıdır. Günahın cezasını ancak sonsuz ölümle ödeyebilir.
Tanrı’nın ruhsal yasasına göre, her günahlı sonsuz
ölüme mahkumdur. Fakat Tanrı bizi o kadar çok sever ki, çarmıhta bizim yerimize
ölmesi için, biricik oğlu Mesih’i gönderdi. Mesih’in çarmıhtaki ölümü sayesinde
şeriatın talebi yerine getirildi ve bu nedenle, Tanrı’nın insanları Mesih’e
olan imanlarına göre, bağışlaması konusunda, O’nun kutsallığına toz konduramaz.
4- İman yoluyla doğru sayılırız. İnsan doğru sayılabilmesi
için insandan beklenen tek eylem, imandır. Yani, İsa Mesih’e iman etmesi.
Galatyalılar 2:6
5- Mesih’in dirilişi O’na inananların doğru
sayıldıkları kanıtıdır. İsa
Mesih, ölümden dirilmekle imanlının doğru sayıldığına kanıt sağladı. O’nun
dirilişi bizim sağlam kayramızdır. “İsa bizim suçlarımız için ölüme teslim
edildi ve doğruluğumuz için ölümden dirildi” Romalılar 4:25 Bu ayete göre,
İsa Mesih’in dirilişi gözle görülebilen ve sonsuza dek geçerli olan bir
kanıttır. Tanrı Mesih’in çarmıhta yaptığı işten hoşnut olduğunu, Mesih’i
ölümden diriltmekle kanıtladı. Eğer, Mesih’in çarmıhta ölmesi, Tanrı’yı hoşnut
etmemiş olsaydı, O’nu diriltmezdi, mezarda bırakırdı. Mesih, dirilişiyle her
insan için, Tanrı’nın doğruluğu ile donatılma olanağı sağladı.
6- Tanrı’nın doğru saydığı kişilerin yaptığı
işler onların doğru kişiler olduklarını kanıtlar. Bu yine Tanrı’nın doğruluğu
ile donatılmış olmanın delilidir.
Önce demiştik: İyilik işlerimiz bizi Tanrı katında
doğru çıkaramaz. Fakat, Mesih aracılığı ile doğru sayılırsak, o zaman
yaptığımız işler doğru sayıldığımızı kanıtlamalı. İlk bakışta biraz çelişkili
gibi görünen, ama aslında çelişkili olmayan iki ayeti gözden geçirelim:
“Çünkü hiçbir insan ruhsal yasada sıralanan işlerde
Tanrı katında doğrulukla donatılmayacaktır. Çünkü ruhsal yasa kişiyi ancak
günahı bilme aşamasına getirir” Romalılar 3:20
“Atamız İbrahim, ‘oğlu İshak’ı sunak üstünde
sunmakla’ yapılan işler sonucunda doğrulukla donatılmadı mı? İnsanın yalnız
iman sonucunda değil, yapılan işler sonucunda
doğrulukla donatıldığını görüyorsunuz. Aynı durumda genel kadın Rahap
da, soruşturucuları kabul edip onları bambaşka bir yoldan göndermekle, yapılan
işler sonucunda doğrulukla donatılmadı mı? Ruhsuz benden ölü olduğu gibi,
yapılan işlerle desteklenmeyen iman da ölüdür” Yakup 2:21-26
Bu iki ayeti incelersek, şu sonuca varırız: İyi
işler yapmakla Tanrı katında doğru sayılamayız. Ancak, İsa Mesih’e iman etmekle
Tanrı katında doğru sayılabiliriz. Mesih aracılıyla Tanrı önünde doğru
sayıldığımız zaman, bu bizi doğru işler yapmaya yöneltmeli. Bu iyi işler doğru
sayıldığımızın kanıtıdır. Eğer imanımız bizi, Tanrı’nın sözüne uymaya
yöneltirse, gerçek bir imanımız var diyebiliriz. İbrahim, belli bir eylemle
oğlu İshak’ı, kurban etmeye hazır olduğunu belirtmişti. İşte, İbrahim’in bu
eylemi Tanrı’ya iman ettiğinin kanıtıydı. Biz de sözümüzün eri olmalıyız.
‘Tanrı’nın Sözü’ne inanıyoruz’ dersek, o aynı söze uyup Tanrı’nın isteğini
yapmalıyız. Yakup 2:18 de yazıldığı gibi.
7- Tanrı katında doğru çıkarıldığımız zaman
bazı belli tecrübeler yaşarız. Bu tecrübeleri ancak, İsa Mesih’e iman edip de,
Tanrı’nın doğruluk ile donattığı kişiler yaşayabilir.
Doğrulukla donatılmanın yarattığı sonuçlar
nelerdir?
Bunları sıralarken yine Romalılar 5:1-11’de
görebileceğimiz yedi noktaya değinebiliriz.
1. Doğrulukla donatılmış olarak, Rabbimiz İsa Mesih
aracılıyla Tanrı’nın önünde barış içindeyiz. Romalılar 5:1 Yine aynı bölüm 10. ayetinde,
“Biz Tanrı’ya düşmanken” Getsamani’de Rabbimiz İsa Mesih bizi Tanrı’yla
barıştırdı. Önceleri Tanrı’ya düşmandık. O’na yaklaşamazdık. Mesih bizi
Tanrı’yla barıştırdı. Bu gerçek ve güncel yaşamda tecrübe edilen bir şeydir.
“Tanrı
O’nun aracılıyla her şeyi kendisiyle barıştırdı. Barış Mesih’in çarmıhta akan
kanı sayesinde sağlandı. Tanrı yerdekileri de, göktekileri de O’nun aracılıyla
barıştırdı” Koleseliler 1:20
2. “İman ederek içinde bulunduğumuz bu inayete O’nun
aracılıyla girme hakkına kavuştuk” Romalılar 5:2 Bu ne demektir? Doğru sayıldığımız
için, Tanrı’nın kutsal huzuruna girebiliriz. Emin bir umutla, Tanrı’nın bizler
için hazırlamış olduğu şeyleri dört gözle bekleriz. Yuhanna 10:9 “ Ben
kapıyım. Benim aracılımla giren kurtulur. Girer, çıkar ve otlak bulur. ile İbraniler 10:19 “Kardeşlerim, İsa’nın
kanı aracılıyla ‘Kutsallar Kutsalı’na girme konusunda kesin güvenimiz var”
Bu iki ayeti karşılaştırdığımızda, nasıl bir ayrıcalığa sahip olduğumuzu
görebiliriz.
3. “Kavuşacağımız Tanrı yüceliğinin umuduyla da övünç
duyuyoruz” Bu umut olmayacak türden
bir umut değil. Tanrı’nın doğrulukla donatmış olduğu kişilerde başlattığı işi
sonucuna vardıracağı konusunda, bize tam bir güvence veren kesin bir umuttur.
Yani Koleseliler 3:4 ve Titus 3:7’deki umuttan söz edilir. Aynı zamanda
Romalılar 8:30’a bakıp karşılaştırınız.
4. Üstelik acılarımızda bile övünç duyuyoruz. Neden övünç duyduğumuz
konusunda Romalılar 5:4 ve 5 ayetlerinde dört neden verilir. Acı ve deneme
geldiği zaman biliyoruz ki, “Şu gelip geçici hafif acılar, bizde ne sınırı ne
de kısıtlaması olan sonsuz yücelik oluşturmaktadır. Gözlerimizi görülen şeylere
değil, görünmeyenlere dikiyoruz. Çünkü görünen şeyler geçicidir,
görünmeyenlerse sonsuzdur” 2. Korintliler 4:17-18
5. “Tanrı’nın sevgisi bizlere verilen Kutsal Ruh
aracılıyla yüreklerimizde dolup taşmaktadır” Burada Tanrı’nın dört boyutlu sevgisinde söz
edilir. Efesliler 3:17-18 ve aynı zamanda birbirimize olan sevgisinden!
1.Yuhanna 3:14.
6. Kutsal Ruh bize verildi. Sevgi yüreklerimize Kutsal
Ruh aracılıyla döküldüğüne göre, Kutsal Ruhu almışızdır. Tanrı bizi kendi
doğruluyla donattığı anda O’nun Kutsal Ruh’u gelip içimizde konut kurar,
içimizde yaşamaya başlar. Yuhanna 14:16-17; Romalılar 8:9 ve 1. Korintliler
6:19’u okuyup ayetleri kıyaslayınız.
7. “Tanrı bağlılığında övünç duymaktayız” Bir zamanlar yargı altında
yaşayan, günahlarımız içinde kaybolmuş olan bizler, şimdi Tanrı’nın kayrası
sayesinde O’nun doğruluğu ile donatılmış olarak sevinçle coşuyoruz.
Büyük sıkıntılar içinde bile sevinebiliriz. Niçin?
Çünkü bunlar bize sabırlı olmayı, sabırlı olmakla da karakter dinçliği verir.
Hüseyin Tüfekçi |